Dişçiden değil, dişlerinizden olmaktan korkun!

Genel olarak korkak bir insanım. Özellikle söz konusu hastane ve doktor ise bu korku maksimuma ulaşıyor. Ellerim buz gibi oluyor, ufaktan tansiyonum düşüyor, kalbimin ritmi hızlanıyor. Bu elimde olan bir durum değil, hasta bakmaya dahi gitsem korkuyorum.

Ağız sağlığım ile ilgili sorunlarım vardı, özellikle ön dişimde ki problemi abartısız 10 senedir, annem, babam, eşim, eş, dost bla bla git yaptır, 2dk lık iş demelerine rağmen yumurtayı korkumdan dolayı ilgili yere dayandırdım. 1 seneye yakındır da dişimin bir tanesi sürekli ağrıyordu, zaman zaman süründürüyordu şerefsiz. Uzun zaman ne yeyip içtiğimden, ne de uyuduğumdan zevk almıyordum, zevk yanlış oldu, eziyete dönüyordu aktiviteler. Artık iş iyice boka sarınca dişçiye gitmek farz oldu ve gittim.

Doktor abi muayene etti ve ekledi, la oğlum bu zamana kadar sen neredeydin? Eğer 6 ay önce gelseydin, dolgu ile tüm tedavini yapardık,  şimdi ise dişin durumuna göre kanal tedavisi, dolgu ve kaplama yapacağız. Doktor amca ne kadar sürer dedim, biraz sürer deyince, o koltuğa bir kaç kez oturmaktan kaçamayacağımı anladım. Yarın 8. kez gideceğim ve devamı da gelecek muhtemelen..

Bu yazıyı neden yazdığıma geleyim. Dişçiden korkmak akıl işi değil. Ne bir ağrı, ne bir sancı, nede en ufak bir problem olmuyor. Hayır olsa ne olur? 1 sene ağrıdan geberdim, uyumadım, yiyemedim. 1 kere 2 kere ağırsa ne olur ki? Ama inanın en ufak bir şey olmuyor. İğneden öncede bir fıs fıs yapıyor iğneyide duymuyorsunuz, sıfır acı. Tedavinin ilk gününde ki tedavi boyunca yapılan işlemlerin en basiti ilk gün yapılmıştı, 1-2 saat dinlenip çalışmaya öyle başlamıştım, hiç konuşmadım bile lan. Eve geldiğimde çok yorgun ve mal gibi hissediyordum, neyse.. Takip eden günlerde ise eve gelir gelmez çalışmaya devam ettim. Gündelik hayatımı aksatacak en ufak bir durum olmadı. Neden mi? Koltukta geçen zaman içinde kendimi nasıl sıkıyorsam, tüm enerjim bitiyordu. (Eşim diyorki, ellerin hiç durmadı, ellerin durdu ayakların durmadı, tabi insan bunu farketmiyor.) Kasacak bir şey yok ki sal gitsin, sonradan doktor ağzımın içinde yardırırken bende kendi işimle ilgili alet edevatı rahatlıkla düşünebiliyordum. Bu durumda bir iki problemi de çözmüşlüğüm vardır :D

Malum devir, bilgi devri. İnsan en ufak şeyi bile araştırıyor. Size tavsiyem sağlıkla ilgili şeyleri araştırırken yazılan çoğu şeye itibar etmeyin. Eğer kendinize hakim olabilirseniz hiç araştırmayın bile. Videoları hiç izlemeyin. Mesela kanal tedavisi ile ilgili öyle şeyler okudum ki inanılır gibi değil. Yok ağzım kan doldu, yok ağrıdan geberdim vb.. Sanıyorum bu arkadaşların tedavisini berber yaptı. Bana özel olduğunu düşünmüyorum, kimle konuşsam görüşleri benimle aynı. Ha ekstrem bir durum olur onu bilemem. Kanal tedavisinde gıdım acı yada benzeri bir durum söz konusu değil. Sadece hırt hırt diye bir ses duyuyorsunuz o da çok kısa bir süre. Dolgu desen, zart zurt derken bitiyor. Şunda hem fikiriz, koltuğa uzanınca insan tedirgin oluyor. Ama şunu düşünmek lazım, maksimum 20dk lık bir tedaviyle tüm hayat kaliteniz değişiyor. İçtiğiniz sudan dahi inanılmaz zevk alıyorsunuz..

Mesela şu yukarıda ki pideyi öyle bir yedim ki, en son bu kadar zevkli ne zaman yemiştim hatırlamıyorum. Valla arkadaşım eğer problemin varsa git o koltuğa otur bence..

  • şükrü sağlam

    bunu sırf benim için yazmış olmalısın :)