LG G3 İncelemesi

Emektar Samsung Galaxy S2 telefonumu ilk aldığımda piyasada çok yeniydi, o ölçülerde ki telefonu elimde görenler uzunca bir süre dalga geçtiler. Aradan geçen zaman o devasa telefonun boyutunu adeta 3310 sevesine indirdi. Hiç kılıf yada benzeri bir şey kullanmadan çok uzun zaman kullandım, kaç kere yere düştü, ne badireler atlattı ama hiç bir şey olmadı emektara.. Taki geçenlerde root yapayım buna dediğim ana kadar, ne yaptıysam telefon kapandı kaldı. Uzun zamandır da Galaxy S5 ve Note 3 ü takip ediyordum. Artık sırası geldi deyip telefon alayım dedim ve LG G3 aldım. Bu yazıda rakamlardan ve detaylardan uzak, normal kullanım izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Okumaya devam et LG G3 İncelemesi

Profil Kartı Tasarımı

Epey zamandır dribbble.com‘ un popüler  sayfasını takip ediyorum. Web ile ilgili olan tasarımlar tabii ki özel ilgi alanıma giriyor. Geçtiğimiz günlerde buraya hangi konular ile ilgili yazılar yazsam mı düşünürken, beğendiğim tasarımları html+css gerekiyorsa js sinide yazıp paylaşmak aklıma geldi. Öyle nasıl yapılır vb.. konulara çok girmeyi de düşünmüyorum. Maksat muhabbet olsun.

İlk olarak şurada ki profil kart tasarımını çevirdim. Aşağıda örneğin demosuna bakabilir ve indirebilirsiniz.

profil-kart

Okumaya devam et Profil Kartı Tasarımı

Anıtkabir Ziyareti

Bugün Ulu Önder Atatürk’ ün yattığı Anıtkabir’ i ziyaret ettik. Öncelikle imkanı olan herkes burayı kesinlikle ziyaret etmeli. Hafta sonu geldiğimiz için çok kalabalıktı, özellikle öğrenci ve turist gruplarından dolayı rahat bir şekilde gezmek, açıklamaları okumak, atmosferin etkisine girmek çok zor oluyor. Bu sebepten dolayı hafta içi gitmek daha mantıklı olacaktır diye düşünüyorum. Bu arada Anıtkabir’ e girmek ve gezmek için herhangi bir ücret ödemiyorsunuz.

Fotoğraflardan bildiğim Anıtkabir ile gerçeği arasında fiziksel anlamda inanılmaz fark vardı. Gerçekten çok büyük bir alana kurulmuş, müzelere bir taraftan giriyor karşı taraftan çıkıyorsunuz. Müzelerde Atatürk’ ün okuduğu kitaplardan özel eşyalarına kadar bir çok kategoride objeyi görebiliyorsunuz. İnsan tarifi mümkün olmayan garip duygulara bürünüyor. Okumaya devam et Anıtkabir Ziyareti

iTunes ile Film – Müzik Yüklemek

Çok uzun zamandır Android işletim sistemli telefon kullanıyorum, telefona mp3, video vb.. atmak – yüklemek istediğimde direk kopyala yapıştır ile bu işi klasik pc işleyişinde gerçekleştiriyordum. iPhone, iPad vb.. ios işletim sistemi kullanan mobil cihazlar içinse bu işlemi iTunes üzerinden yapıyorsunuz. Yani öyle kopyalayayım yapıştırayım yok. Bu durum ben ve benim gibilere ilk başta eziyet gibi gelse de aslında bu işleyişin ister istemez multimedya içeriğinize bir düzen getiriyor. Neyse lafı daha fazla uzatmayayım, iPad’ e video atmak istedim fakat ilk girişimimde beceremedim ve Google dayıma danıştım, maalesef saçma sapan sonuçlara ulaştım. Bu iş için telefonu hacklemekden bile bahsedilmiş. Korkulacak bir durum yok, olay çok basit ve net. Okumaya devam et iTunes ile Film – Müzik Yüklemek

Aklımda deli sorular 1

Genellikle yatağa girdiğimde aklıma acayip acayip bir birinden farklı konularda sorular geliyor. Biriktikçe yazayım da dursunlar şurada..

  • Medium.com a Twitter ile üye oldum, otomatik olarak Medium.com un Twitter hesabınıda takibe başlamışım. Benim açımdan en ufak bir problem yok. Canımı sıkarsa takibi bırakırım olur biter. Fakat aynısı biz yada bizim gibi diğer insanlar yapsaydı bir sürü çatlak ses çıkardı, çıktıda. Benim iznim olmadan bunu nasıl yaparsın gibisinden.. Sanada izninede sokarım, piç kurusu şimdi neden konuşmuyorsun? Arada ki fark ne?
  • Uçak inerken ve kalkarken bir anons duyuluyor, elektronik aletlerinizi kapatın diye, nedense çoğu kimse kapatmıyor, aksine camdan fotoğraf / video çekmek için camlara yapışılıyor. Bu anons boşuna mı yapılıyor, biz zaten her naneyi biliyor muyuz? Madem uçağa bir zararı yok neden anons yapılıyor?
  • Cuma namazlarında millet dışarıda tir tir titrerken hoca efendinin vaazı uzatmasında ki alt metin, madem haftada bir geliyorsunuz geberin mesajı mıdır?
  • Deterjan reklamlarında ki kirli, paslı ocaklar Uğur Dündar’ ın baskın yaptığı lokantalarınkinden bile leş duruma nasıl gelebiliyor?
  • Sürücüler sinyal kolunu kullanmamakta neden ısrar ediyor? O kolu kullanınca araba fazla benzin mi yakıyor?
  • İnsan karşısındakine sürekli hakaret ederek, aynı insandan nasıl oluyorda saygı bekliyor? Bu kafa için ne içiyoruz?
  • IPhone ile Android’ i karşılaştırabilen adamın yaşadığı kavram kargaşasıyla, WordPress kurarak kendini geliştirici ilan edebilen adam aynı noktada mıdır?
  • 75TL ye web sitesi yapıp, Google da 1. sıra vaadinde bulunan abiye gidip 2 tane site siparişi versek, ikiside çiçekle ilgili olsa, parayı tiko versek. Sonrada ikiside Google da 1. sırada nasıl olacak diye sorsak, abiden nasıl bir cevap alırız?
  • Üniversite öğrencilerinin yürüme mesafesine dolmuşla gidip, sonrasında dolmuşlar pahalı diye yürüyüş yapmalarının altında hangi alkollü içecek var?
  • İnsanın kendisi, babası, arkadaşı, eşi dostu gündelik hayatta küfürlü konuşurken, sinemada izlediği bir film hakkında “çok küfürlü” yorumunu hangi kurallara göre yapıyor? Küfür nedir?
  • Asansörün aynasına tüküren insan, evinin ortasına mı pisliyor?
  • RTÜK lavabonun içine kan tüküren adamı neden engellemiyor? İğrenç ötesi lan :S

Dişçiden değil, dişlerinizden olmaktan korkun!

Genel olarak korkak bir insanım. Özellikle söz konusu hastane ve doktor ise bu korku maksimuma ulaşıyor. Ellerim buz gibi oluyor, ufaktan tansiyonum düşüyor, kalbimin ritmi hızlanıyor. Bu elimde olan bir durum değil, hasta bakmaya dahi gitsem korkuyorum.

Ağız sağlığım ile ilgili sorunlarım vardı, özellikle ön dişimde ki problemi abartısız 10 senedir, annem, babam, eşim, eş, dost bla bla git yaptır, 2dk lık iş demelerine rağmen yumurtayı korkumdan dolayı ilgili yere dayandırdım. 1 seneye yakındır da dişimin bir tanesi sürekli ağrıyordu, zaman zaman süründürüyordu şerefsiz. Uzun zaman ne yeyip içtiğimden, ne de uyuduğumdan zevk almıyordum, zevk yanlış oldu, eziyete dönüyordu aktiviteler. Artık iş iyice boka sarınca dişçiye gitmek farz oldu ve gittim.

Doktor abi muayene etti ve ekledi, la oğlum bu zamana kadar sen neredeydin? Eğer 6 ay önce gelseydin, dolgu ile tüm tedavini yapardık,  şimdi ise dişin durumuna göre kanal tedavisi, dolgu ve kaplama yapacağız. Doktor amca ne kadar sürer dedim, biraz sürer deyince, o koltuğa bir kaç kez oturmaktan kaçamayacağımı anladım. Yarın 8. kez gideceğim ve devamı da gelecek muhtemelen..

Bu yazıyı neden yazdığıma geleyim. Dişçiden korkmak akıl işi değil. Ne bir ağrı, ne bir sancı, nede en ufak bir problem olmuyor. Hayır olsa ne olur? 1 sene ağrıdan geberdim, uyumadım, yiyemedim. 1 kere 2 kere ağırsa ne olur ki? Ama inanın en ufak bir şey olmuyor. İğneden öncede bir fıs fıs yapıyor iğneyide duymuyorsunuz, sıfır acı. Tedavinin ilk gününde ki tedavi boyunca yapılan işlemlerin en basiti ilk gün yapılmıştı, 1-2 saat dinlenip çalışmaya öyle başlamıştım, hiç konuşmadım bile lan. Eve geldiğimde çok yorgun ve mal gibi hissediyordum, neyse.. Takip eden günlerde ise eve gelir gelmez çalışmaya devam ettim. Gündelik hayatımı aksatacak en ufak bir durum olmadı. Neden mi? Koltukta geçen zaman içinde kendimi nasıl sıkıyorsam, tüm enerjim bitiyordu. (Eşim diyorki, ellerin hiç durmadı, ellerin durdu ayakların durmadı, tabi insan bunu farketmiyor.) Kasacak bir şey yok ki sal gitsin, sonradan doktor ağzımın içinde yardırırken bende kendi işimle ilgili alet edevatı rahatlıkla düşünebiliyordum. Bu durumda bir iki problemi de çözmüşlüğüm vardır :D

Malum devir, bilgi devri. İnsan en ufak şeyi bile araştırıyor. Size tavsiyem sağlıkla ilgili şeyleri araştırırken yazılan çoğu şeye itibar etmeyin. Eğer kendinize hakim olabilirseniz hiç araştırmayın bile. Videoları hiç izlemeyin. Mesela kanal tedavisi ile ilgili öyle şeyler okudum ki inanılır gibi değil. Yok ağzım kan doldu, yok ağrıdan geberdim vb.. Sanıyorum bu arkadaşların tedavisini berber yaptı. Bana özel olduğunu düşünmüyorum, kimle konuşsam görüşleri benimle aynı. Ha ekstrem bir durum olur onu bilemem. Kanal tedavisinde gıdım acı yada benzeri bir durum söz konusu değil. Sadece hırt hırt diye bir ses duyuyorsunuz o da çok kısa bir süre. Dolgu desen, zart zurt derken bitiyor. Şunda hem fikiriz, koltuğa uzanınca insan tedirgin oluyor. Ama şunu düşünmek lazım, maksimum 20dk lık bir tedaviyle tüm hayat kaliteniz değişiyor. İçtiğiniz sudan dahi inanılmaz zevk alıyorsunuz..

Mesela şu yukarıda ki pideyi öyle bir yedim ki, en son bu kadar zevkli ne zaman yemiştim hatırlamıyorum. Valla arkadaşım eğer problemin varsa git o koltuğa otur bence..

Yam Yam Organizmalar..

Webrazzi’ de ki Vine’dan cinsel içerikli videolara yasaklama başlıklı haberi görüp, altında hiç yorum olmadığını görünce aklıma bir sürü şey geldi. Aklıma gelen şeylerin %95′ i küfür, hakaret ve benzeri şeyler olduğu için yazmayacağım. Yüz yüze gelirsek sorarsanız bunları da anlatabilirim.

Bizim sözde özgürlük savaşçısı tayfa bunu görmedi sanırım, gerçi özgürlükle ne alakası var konunun dimi? Görmemişlerdir, haberleri yoktur diyecemde bu adamların bilmediği bir şey var mı ki? İsteseler 1 günde Vine da yaparlar ama zamanları yok. Ölmezsek yaşarsak bir gün yan yana muhakkak geliriz, o zaman  etraflıca en seviyelisinden detaylı şekilde konuşuruz bu işleri..

Daha fazla yazmayayım konuyu bilen biliyor, Allah’ da yukarıda görüyor zaten.. ouuPs Allah dedim, geri kafalı ve şakirt oldum, haliyle yukarıda ki her şey birden anlamsızlaştı. Sanırım bu bugı fikslemeyi unutmuşuz :S

 

Her şey eşit mi?

Önce şu videoyu izleyelim;

Bu videoyu izlerken ufaktanda olsa bir şeyler yazma isteği geldi içimden. O an aklıma gelenlerle şu an yazdıklarım çok farklı olacak ama olsun..

İşletim sistemlerinin, koca koca web sitelerinin, Nasa’ nın kullandığı uygulamaların vs.. hepsinin nihayetinde aynı klavyeden çıktığını düşünmek hep çok garibime gitmiştir. Klavye aynı klavye, insan farklı insan, kafa farklı kafa..

Videoyu izlerken şu soru geldi aklıma; bunlarda insan, bizde insanız, bunlarda yaşıyor bizde yaşıyoruz.. Dünya aynı dünya, fiziksel imkanların hepsi aynı, klavye misali.. Ama adamlar hayattan zevk almıyor da hayatı beceriyorlarmış gibi yaşıyorlar, biz ise akşam olsa da yatsamın peşindeyiz. Götü boklu bisikletle çıkıp iki tur atamamak neyin kafasıdır anlayamıyorum.

Sanırım biz videonun son bölümlerinde ki düşen insanların durumuna düşmekten korkuyoruz. Öyle gösterildiya hep; düşmek ayıptır, düşme gülerler, düşene tekme vururlar.. Be kardeşim dünya hepi topu bir kaç saniyeden ibaret zaten, neyin hesabıdır bu?

Bazen diyorum ki; ulan indir el frenini, çek restini dünyaya, içinde ki hayvanı serbest bırak, ne olacaksa olsun ama olmuyor işte.. Sanırım hayatın tanımı da bu, yol belli, sen sadece yürüyeceksin..

Facebook silinen bilgileri saklıyormuşŞşŞ :|

Arada sırada gündeme gelir bu durum; Facebook silinen resimleri saklıyormuşşş, Twitter silinen gönderileri saklıyormuşşşşş. E ne var ki bunda? Diskinizden sildiğiniz fotoğraf siliniyor mu? Ya telefonunuzdan sildikleriniz? Cem Yılmaz ne güzel anlatıyor; “CIA bizi izliyormuşşşşş” Normal kullanıcıları anlıyorum da işin teknik tarafında olan insanların bu haberlere gösterdikleri tepkileri anlamıyorum. Yok ya konuyu beğenmedim, yazmıyorum, bye.