İğrenç ötesi diziler !!!

Kaç zamandır yazacam yazacam diyordum ama bir türlü fırsatını bulamıyordum. Dün gördüğüm reklamlardan sonra artık olayın ciddi anlamda kavram kargaşasına dödüğünü anladım. Oldum olası dizileri sevmiyorum sevemiyorum, komedi üzerine olanlar hariç! Ülke olarak, gerek ekonomik gerek piskolojik zor bir dönemden geçiyoruz. Ama nedense tüm kanallardaki dizilerin modelleri aynı. 6 insan var 3’ü kız 3’ü erkek aylar boyunca bunlar etrafında dönen aşk üçgenimi diym beşgenimi diym bilemiyorum konular dönüp dönüp duruyor. Bu dizileri izleyipte etkilenen hatta hayatlarını bunlara göre çizen insanlarımız gençlerimiz bile var. Ağzımı bozmamak için kendimi zor tuturoyurm. Bir Allah’ ın kulu kalkıpta demiyorki arkadaş bunları yayından kaldırın artık, çoluk çocuğun piskolojisi bozuldu. İddaa ediyorum bu dizilerin yerine kırmızı noktalı filmler konulsa bunların yarattığı etkiden daha az etkiyle karşılaşırız. Özellikle gıcık üzeri gıcık olduğum dizileri sıralamak istiyorum !

1- Yaprak dökümü: Garip bir babanın kızlarını korumak için verdiği mücadele felan anlatılıyor, sözde ! Amca ben diym sana o kızları senin kollaman mümkün değil, ver onları genel eve kurtul filmde bitsin artık gına geldi. Vahki vahhhh vahki vahhh larla bu işler yürümez. Hemde eline 3-5 kuruş para geçer..
2- Binbir Gece : Uzadıda uzadı, hep aynı şeyler hep aynı şeyler. Bu diziyi kenara alıp yerine 11 numaralı oyuncu Yattara’ yı koyalım :D
3- Kavak Yelleri : Dizinin adını aslında ağzıma alamadığım farklı bir şekilde değiştirmek lazım. Kimin eli kimin belinde belli değil. Başlarda çok güzel bir diziydi fakat reyting uğruna harcandı gitti..
4- Doktorlar: Yine en imanlısı bu dizi denilebilir, konusuna baktığınızda yukardakilerle aynı aslında tek fark, olayların hastanede gerçekleşmesi, buda senaryoyu yazan abimizin fetişistik duygularından ileri geliyor diye düşünüyorum..
5- Asi : Köy, dağ, bayır, ova bilmemne.. Aşk burda da aynen kaldığı yerden devam ediyor ve bu reytinglerlede devam etmemesi mümkün değil. Uzadıda uzadı pehhhh.
6- Annem : Kanser, verem ve hepatit ! Ama aşk kural mekan zaman tanımıyor işte, okadar uzadıkı filmin ilk bölümleri unutuldu artık kimin ne olduğunu izleyende bilmiyor.

Aklıma bir çırpıda bunlar geldi, şimdi diyceksinizki demekki sende izliyorsun ki biliyorsun. Eşim bunları izliyor bende haliyle yanında olduğum zamanlarda izlemek durumunda kalıyorum (her nekadar ortamdan kaçmaya çalışsamda kaçamıyorum :)) Tüm dizilerdeki olacakları kendisine bir bir izah ettim, zaman içinde dediklerimde bir bir çıkıyor. Tahmin etmek zor değil. Görüldüğü üzere konular hep aynı izledikten sonra insanların ayarları kayıyor. Acaba Ferhun’ de bir dahaki bölümde kimle yatacak ! Yada Asi nezaman evlecek gibi.. Ehhh çok uzadı yaa esasında bunlardan çok daha farklı yazasım vardı ama frenledim gene, eğer itirazı veya içimden esasında neler geçtiğini öğrenmek isterse haber etsin..

Yorumsuz, Dünyanın en kötü öngörüleri !!!

Albert Einstein

Teorik olarak televizyon mümkün ancak bence kitleselleşmesi imkansız, bununla
vakit kaybetmemeliyiz.

– Lee de Forest, 1926 (Katot ışın tüpünün mucidi)
Sanırım dünya pazarı için 5 kompütür yeterli olacak.

– Thomas J. Watson, 1943 (IBM Genel Müdürü)
Ne yaparsa yapsın ileride bir şey olamayacak.

– Albert Einstein’ın öğretmeni babasına, 1895
Bir kadını Başbakan görmemiz yıllar alacak ve ben bunu göremem.

– Margaret Thatcher, 1974 (İngiltere eski Başbakanı)
Bu “telefon” çok kusurlu bir şey ve iletişimin geleceği olamaz.

– Western Union iç yazışma, 1876
Sound’larını beğenmedik. Gitar müzik yolun sonuna geldi.

– Decca Recording, 1962, (Beatles’ı reddettiler)
640 kilobayt bir kişi için yeter

– Bill Gates, 1981
Sana ihtiyacımız yok. Üniversiteye bile gitmemişsin.

– Hewlett Packard, Apple’ın şimdiki CEO’su Steve Jobs’u reddederken
Uçaklar enteresan oyuncaklar ancak askeri değerleri yok.

– Marshal Ferdinand Foch, 1911http://www.ekolay.net/haber/haber.asp?pid=2910&haberid=568014 adresinden alıntıdır.