Facebook ve Messenger’ ı hayatımdan çıkardım.

Bu ikiliden kurtulmak uzun zamandır aklımda olan bir şeydi. Bu sabah uygulamaya geçtim ve kesin bir kararla bu belalardan kurtuldum. Bela diyorum çünkü bu zamana kadar sadece zaman kaybı sebebiydi, bana kattığı en ufak bir şey yoktu aksine zamanımı çalıyorlardı. Ohh be dünya varmış ! Her sabah öğle akşam kim kime yorum yapmış, kim ne video eklemiş, sadece soru soran zihniyet ve bir sürü fuzuli şey artık yok, bunun yerine araştırmak geliştirmek var. Zamanımız bu kadar değersiz olmamalı deyip, konuyu noktalıyorum.

Messenger Güvenliği

İlk yazımda kabataslak olarak ana hatlarıyla trojanları anlatmaya çalıştım. Bu yazımda ise benim görüşümce daha büyük bir tehlike olan Messenger ile gelebilecek tehlikeliler üzerine sizlere bilgi vermeye çalışacağım. Son zamanlarda kullanıcı kitlesi ve bu oranda popülaritesi giderek artan Msn Messenger beraberinde güvenlik problemlerinide beraberinde getiriyor. Satılan 10 bilgisayardan en az bir tanesinin kullanım amacı sadece messenger..! Bunun nedenini anlamak esasında çok zor insanlar neden tanımadıkları yada normal hayatta yüz yüze baktıkları insanlarla sanal ortamda konuşmak ister ki ? Belki de tek nedeni insanlar sevdikleriyle sürekli iletişim halinde olmak istiyor ve bunuda bedava ve en eğlenceli şekilde messenger sayesinde yapabiliyor. Olayın şöyle bir boyutuda gözden kaçmamalı neden onca chat programı varken messenger tercih ediliyor? Yada ne olduda messenger kullanıcı patlaması yarattı ? En büyük neden şüphesiz arkasında dünyanın en büyük yazılım firması olan Micosoft’ un olması ikinci nedende (benim görüşümce) basit ve herkesin rahatlıkla anlayabileceği bir arayüz. Bu sebepler bir yazılımın özellikle bu tarz bir yazılımın gözde olması için yeterli. Neyse kabaca msnden (bu noktadan sonra msn=messenger) bahsettikten sonra konumuz olan güvenlik konusuna değinelim.

Şüphesiz msnin en çok kullanılan özelliği dosya paylaşımı. Her ne kadar micosoft versiyonlar ilerledikçe bu noktadaki kullanıcı hatlarını azaltabilmek için fonksiyonlar geliştirse de yine iş kullanıcıda bitiyor. Şunu belirtmek istiyorum msnde yazılımsal olarak çok çok çok büyük açıklar mevcut değil tek açık kullanıcıların zaafları peki nedir bu zaaflar ? Bunları maddeler halinde sıralayalım;

1- Kimden geldiği belli olmayan dosyaları kabul etmemiz. Gelen dosyanın bir keyloger yada virüs olma ihtimali, dosyayı yollayanın arkadaşımız olması durumunda bile hayli yüksek bir ihtimal. Öncelikle bilmeyenler için keyloger, klavyeden bastığınız her düğmeyi yaptığınız her işlemi kaydedip hatta bazı versiyonlarında bu bilgileri belirtilen adreslere raporlamak amacıyla kurban bilgisayara yüklenmiş casus yazılım. Peki bastığınız her tuş bilinse ne olur bilinmese ne olur ? Herhangi bir alışveriş sitesinde kredi kartı numaranızı girdiğiniz ekranı düşünün ? Tüm bilgiler klavyeye basılarak giriliyor. Anladınız siz onu :) Yada mail hesabınıza girerken aynı şekilde şifrenizi yine klavyenizden giriyorsunuz. Örnekleri arttırmak mümkün.. Diğer bir tehlike olan virüsleri ise herkes bilir diye açıklama gereği duymuyorum. Yinede bir özet geçelim bilgisayar virüsü nedir? Bilgisayarınıza zarar vermek için programlanmış kötü niyetli yazılımlardır. Dosyalarınızı siler, bozar vb..

2- Tanımadığınız insanlardan gelen ekleme isteğiniz kesinlikle kabul etmeyin.! Kötü niyetli programcılar msn için kısa sürede bir sürü yazılım geliştirdiler. Örneğin msn listenizi komple alma , msn şifrenizi görebilme veya msn üzerinden bilgisayarınız üzerinde kayıtlı tüm şifrelere ulaşabilme gibi.. Milletçe gizemli işlere hayran ve hasta olduğumuz için anında bu tarz davet ve isteklere onay veriyoruz. Fakat son derece yanlış bir davranış.

3- Messenger’i sadecewww.msn.com.tr adresinden indirin ve bilmediğiniz geliştirmelerden uzakdurun.! Nedeni esasında gayet basit bir kesim insan ne alâkaysa msn nin bir karizma unsuru olduğunu düşünüp herkesden farklı olabilmenin yollarını arıyor. Bundan faydalanan insanlar ise; yok bizim msnde şu özellik var yok bizim msndeki ifadeler çok daha farklı gibisinden reklamlar yapıp esasında bu süsler arasında bilgisayarınıza 1. Maddede yazdığım kötü niyetli yazılımları sizin ruhunuz bile duymadan bilgisayarınıza yüklenmesini sağlıyor.

4- Messenger üzerinden kesinlikle Kredi Kartı bilgileri yada benzeri kritik bilgileri paylaşmayın.! Kimi casus yazılımlarda keylogerden farklı olarak sadece msn üzerindeki trafiği belirtilen adrese yönlendirebiliyor. Bu durumu hissetmeniz dahi gerçekten çok zor taaki kredi kartı ekstreniz gelene kadar. Sadece msn yi değil bilgisayarınızı kullanırken şunu kesinlikle ve kesinlikle unutmayınız ki ekranınızı biri gözetliyor olabilir.

5- Birden fazla kullanıcının kullandığı bilgisayardan Messengere bağlanıyorsanız sakın ha beni hatırla yada benzeri seçenekleri işaretlemeyin.! Kimi msn sürümlerinde yada msn ek programlarıyla normalken klikli olmayan bu alanlar sizinde bir anlık dalgınlığınız ile görmediğiniz taktirde, msn şifreniz ve büyük bir ihtimalle kullandığınız aktif mail adresiniz kötü insanların eline geçiyor. Mail adresinizde önemli bilgilerinizi saklıyorsanız bilgileriniz kötü niyetli insanların maalesef elinde. Bu maddede ve diğer maddelerdeki şifre nedeniyle kaybedeceklerinize milyonlarca senaryo uydurmak mümkün.

Yukarda yazdıklarımdan anlaşılacağı esasında güvenlik problemi kişisel hatalarımızdan kaynaklanıyor. Hernekadar çoğu zaman yazılım firmalarına güvenlik konusunda yükl

ensekte bizlere de msn örneğinde olduğu gibi fazlasıyla iş düşüyor. Bu hatalara düşmemek tamamiyle bizim elimizde, yapmamız gereken tek şey fazla meraklı olmamak ve birazcıkta dikkat.

bölüm 2 (Msn Messenger)

İlk yazımda kabataslak olarak ana hatlarıyla trojanları anlatmaya çalıştım. Bu yazımda ise benim görüşümce daha büyük bir tehlike olan Messenger ile gelebilecek tehlikeliler üzerine sizlere bilgi vermeye çalışacağım. Son zamanlarda kullanıcı kitlesi ve bu oranda popülaritesi giderek artan Msn Messenger beraberinde güvenlik problemlerinide beraberinde getiriyor. Satılan 10 bilgisayardan en az bir tanesinin kullanım amacı sadece messenger..! Bunun nedenini anlamak esasında çok zor insanlar neden tanımadıkları yada normal hayatta yüz yüze baktıkları insanlarla sanal ortamda konuşmak ister ki ? Belki de tek nedeni insanlar sevdikleriyle sürekli iletişim halinde olmak istiyor ve bunuda bedava ve en eğlenceli şekilde messenger sayesinde yapabiliyor. Olayın şöyle bir boyutuda gözden kaçmamalı neden onca chat programı varken messenger tercih ediliyor? Yada ne olduda messenger kullanıcı patlaması yarattı ? En büyük neden şüphesiz arkasında dünyanın en büyük yazılım firması olan Micosoft’ un olması ikinci nedende (benim görüşümce) basit ve herkesin rahatlıkla anlayabileceği bir arayüz. Bu sebepler bir yazılımın özellikle bu tarz bir yazılımın gözde olması için yeterli. Neyse kabaca msnden (bu noktadan sonra msn=messenger) bahsettikten sonra konumuz olan güvenlik konusuna değinelim.

Şüphesiz msnin en çok kullanılan özelliği dosya paylaşımı. Her ne kadar micosoft versiyonlar ilerledikçe bu noktadaki kullanıcı hatlarını azaltabilmek için fonksiyonlar geliştirse de yine iş kullanıcıda bitiyor. Şunu belirtmek istiyorum msnde yazılımsal olarak çok çok çok büyük açıklar mevcut değil tek açık kullanıcıların zaafları peki nedir bu zaaflar ? Bunları maddeler halinde sıralayalım;

1- Kimden geldiği belli olmayan dosyaları kabul etmemiz. Gelen dosyanın bir keyloger yada virüs olma ihtimali, dosyayı yollayanın arkadaşımız olması durumunda bile hayli yüksek bir ihtimal. Öncelikle bilmeyenler için keyloger, klavyeden bastığınız her düğmeyi yaptığınız her işlemi kaydedip hatta bazı versiyonlarında bu bilgileri belirtilen adreslere raporlamak amacıyla kurban bilgisayara yüklenmiş casus yazılım. Peki bastığınız her tuş bilinse ne olur bilinmese ne olur ? Herhangi bir alışveriş sitesinde kredi kartı numaranızı girdiğiniz ekranı düşünün ? Tüm bilgiler klavyeye basılarak giriliyor. Anladınız siz onu :) Yada mail hesabınıza girerken aynı şekilde şifrenizi yine klavyenizden giriyorsunuz. Örnekleri arttırmak mümkün.. Diğer bir tehlike olan virüsleri ise herkes bilir diye açıklama gereği duymuyorum. Yinede bir özet geçelim bilgisayar virüsü nedir? Bilgisayarınıza zarar vermek için programlanmış kötü niyetli yazılımlardır. Dosyalarınızı siler, bozar vb..

2- Tanımadığınız insanlardan gelen ekleme isteğiniz kesinlikle kabul etmeyin.! Kötü niyetli programcılar msn için kısa sürede bir sürü yazılım geliştirdiler. Örneğin msn listenizi komple alma , msn şifrenizi görebilme veya msn üzerinden bilgisayarınız üzerinde kayıtlı tüm şifrelere ulaşabilme gibi.. Milletçe gizemli işlere hayran ve hasta olduğumuz için anında bu tarz davet ve isteklere onay veriyoruz. Fakat son derece yanlış bir davranış.

3- Messenger’i sadecewww.msn.com.tr adresinden indirin ve bilmediğiniz geliştirmelerden uzakdurun.! Nedeni esasında gayet basit bir kesim insan ne alâkaysa msn nin bir karizma unsuru olduğunu düşünüp herkesden farklı olabilmenin yollarını arıyor. Bundan faydalanan insanlar ise; yok bizim msnde şu özellik var yok bizim msndeki ifadeler çok daha farklı gibisinden reklamlar yapıp esasında bu süsler arasında bilgisayarınıza 1. Maddede yazdığım kötü niyetli yazılımları sizin ruhunuz bile duymadan bilgisayarınıza yüklenmesini sağlıyor.

4- Messenger üzerinden kesinlikle Kredi Kartı bilgileri yada benzeri kritik bilgileri paylaşmayın.! Kimi casus yazılımlarda keylogerden farklı olarak sadece msn üzerindeki trafiği belirtilen adrese yönlendirebiliyor. Bu durumu hissetmeniz dahi gerçekten çok zor taaki kredi kartı ekstreniz gelene kadar. Sadece msn yi değil bilgisayarınızı kullanırken şunu kesinlikle ve kesinlikle unutmayınız ki ekranınızı biri gözetliyor olabilir.

5- Birden fazla kullanıcının kullandığı bilgisayardan Messengere bağlanıyorsanız sakın ha beni hatırla yada benzeri seçenekleri işaretlemeyin.! Kimi msn sürümlerinde yada msn ek programlarıyla normalken klikli olmayan bu alanlar sizinde bir anlık dalgınlığınız ile görmediğiniz taktirde, msn şifreniz ve büyük bir ihtimalle kullandığınız aktif mail adresiniz kötü insanların eline geçiyor. Mail adresinizde önemli bilgilerinizi saklıyorsanız bilgileriniz kötü niyetli insanların maalesef elinde. Bu maddede ve diğer maddelerdeki şifre nedeniyle kaybedeceklerinize milyonlarca senaryo uydurmak mümkün.

Yukarda yazdıklarımdan anlaşılacağı esasında güvenlik problemi kişisel hatalarımızdan kaynaklanıyor. Hernekadar çoğu zaman yazılım firmalarına güvenlik konusunda yüklensekte bizlere de msn örneğinde olduğu gibi fazlasıyla iş düşüyor. Bu hatalara düşmemek tamamiyle bizim elimizde, yapmamız gereken tek şey fazla meraklı olmamak ve birazcıkta dikkat.

Bilgisayar kullananların yanlış bildiği şeyler. Bölüm 1

Bu yazı dizisi epey bir uzayacak gibi, çünkü okadar fazla konu varki uzadıkça uzuyor. Vakit kaybetmeden başlayalım.

  1. Kameram Messengerden yavaş gösteriyor : Ülkemizde 100 bilgisayar varsa 99 unda messenger yüklüdür. Ve bu 99 kişiden 90 nı sesli ve görüntülü konuşma özelliğini kullanıyordur. Durum böyle olunca Ahmet’in görüntüsü daha kaliteli, Mehmet’in görüntüsü daha hızlı gibi söylemler baş göstermeye başlıyor. Olay zaman zaman öyle bir hâl alıyorki önce webcam daha sonra bilgisayar bile değiştiriliyor fakat problem bir türlü giderilemiyor. Çoğu internet kullanıcısı 2-3 veya daha fazla arkadaşıya interneti ortaklaşa kullanıyor. Buda bağlantı hızımızın yavaşlamasına sebebiyet veriyor. Haliyle internetimiz yavaş olduğundan görüntümüz ve/veya sesimiz karşı tarafa sağlıklı bir şekilde iletilemiyor. Yada tersi yani sizin internetiniz süper hızlı fakat karşı tarafın bağlantısı yavaş, bu sefer sizin gönderdiğiniz bilgiyi karşı taraf düzgün alamıyor ve bu problemler yaşanıyor. Kısacası bu tip durumlarda suçu bilgisayarınıza değil ilk önce internetinizde arayın.
  2. Öyle bir bilgisayar istiyorumki internet sayfalarını hemen açsın: Bu tarz söylemler bazı arkadaşlara garip gelebilir fakat bunlar 10 bilgisayar alacaktan 5 inin sarfettiği sözler. Arkadaşımda 3 yıılık bir makina var benimki daha yeni ama onunki çok hızlı internete giriyor, gibi sorulardan teknik servisler bunaldı neredeyse kan ağlar duruma geldiler. İşlemcim 10GHZ olsun, Ramlerimiz 100GB olsun yinede internetin hızı şuanda kullandığınız hızda kalacaktır. İnternet bağlantı hızı; Telekomun bize sağlamış olduğu internet hattı ödediğimiz ücret ve Telekomun alt yapısıyla ilişli olarak değişiklik göstermektedir. Mesela eğer mahallenizde çok fazla internet kafe varsa internetiniz zaman zaman durma noktasına kadar yavaşlayabilir bu bir alt yapı problemidir. Malesef yanyana iki ev bile olsanız hanginiz şanslıysanız onun interneti daha hızlı olabilir. Bu durumların ilerleyen yıllarda düzeleceğini umut ediyoruz. Kısacası bilgisayarın hızı internetin hızıyla uzaktan yakından alakalı değildir.
  3. Düşük saat hızları yüksek performans: Son zamanlarda özellikle işlemci dünyasındaki hızlı gelişim çoğu şeyi silbaştan öğrenmemize neden oldu. Özellikle Intel Core2Duo mimarisine geçtikten sonra bildiğimiz herşeyi unutup albaştan herşeyi yeniden anlamaya öğrenmeye başladık. Nedenide şüphesiz  çok düşük saat hızlarında (MHZ) çok performanslı bir işlemci mimarisi olması. Eski mimarili bir P4 3400Mhz işlemci hız aşırtılarak 7000Mhz ye  çıktığında bile Core2Duo Mimarili bir E6300 1860Mhz lik bir işlemcinin yanına dahi yanaşamıyor. Sanırım bu sorunun en güzel cevabı. Bu konu gerçekten çok uzun bir konu ama bilinmesi gereken şey şu iki parçayı karşılaştırırken saat hızlarını bir yana koyup Mimarilerini incelemek ve bilgi sahibi olmak herzaman doğru karar verme aşamasında bizim en büyük yardımcımız olacaktır.
  4. Ekran kartın kaç megabyte (HM): Şuanda en iyi ekran kartı 1Gb mi diye sorularak başlar olay. Elinizdeki ekran kartları en çok kaç MB diye gider. Ekran kartımızın üzerindeki belleklerin kapasitelerinin büyüklüğü kartımızın kalitesini vermez. Bu durum harddisklerde geçerlidir Ekran kartımızın kalitesini Grafik işlemcisinin Hızı ve Belleklerinin hızı belirler. 1GB lık bir X550 ekran kartıya 320MB lık bir 8800GTS ekran kartını değil aynı kefeye koymak yan yana getirmek bile gülünç olur. Ekran kartını basit bir bilgisayar olarak düşünebiliriz. Yani işler yine grafik işlemcinin belleklerden bilgiyi alıp okumasıyla gerçekleşir. Şu şekilde bir örnek verirsem sanırım olay çok daha iyi anlaşılacaktır. 10 şeritli koskocaman bir yolumuz var fakat bizim arabamız saatte 50km hızı geçemiyor. Şimdi yol hep geniş olduda ne oldu hiç bir şey olmadı tabiki. Ekran kartları üzerindeki bellekler tamamiyle pazarlama amaçlı olup performansa neredeyse hiç bir etkisi olmayan niteliklerdir. Birde son zamanlarda belleklere HM (Hyper Memory) denen bir özellik kattılar çoğu giriş seviyesi kart artık bu şekilde satılıyor. 128/512 – 256/512 – 128/1Gb gibi çoğu kullanıcı bu olaya bir anlam veremiyor ve soruyor gerçekte benim kartım kaç MB? Bu ekran kartlarında birinci yazılan kartın üzerindeki fiziksel bellek ikinci yazılan ise bilgisayarımızın raminden kullanarak yükselebileceği maksimum kapasite. Eğer sistem belleğimiz 2GB ise bir kısmı ekran kartımıza kayıyor ve Hyper Memory kapasitesi kadar ekran kartı bu belleği kullanıyor. Peki bir işe yarıyormu tabiki yaramıyor yarasa bile bunu farketmemiz mümkün değil  bunlar kart çeşitliliğini arttırmak için yapılan satış taktiklerinden başka hiçbirşey değil.
  5. Wireless kaç metre çeker: Günde 5 kişi bu soruyu soruyor. Ben bu wireless modemi yatak odama koysam misafir odasından internete bağlanabilirmiyim yada ben modemi 1.kata koysam 3. kattan bağlanabilirmiyim. İnsanlar wireless teknolojisine çok hızlı adapte oldular. Esasında olmamakda mümkün değil. Kim isterki kablo kargaşasıyla uğraşmak hiç kimse. Lafı daha fazla uzatmadan sorunun cevabını vereyim. Wireless, ortamda bulunan diğer kablosuz cihazlardan (çok olmasa bile zaman zaman etkilenebiliyor), duvar kalınlığından ve duvar içindeki demir yoğunluğuna göre değişik metrajlarda çalışabiliyor. Örneğin kimi yerde 1.kata koyuyorsunuz 4. kattan çekiyor kimi yerde de 1.kata koyuyorsunuz 2.kattan dahi çekmiyor. Kısacası bir yerde wireless kullanılacaksa kesin birşey söylemek çok zor önce deneme yapıp sonra karar vermeniz gerekiyor.
Bu yazıda meşhur arşivimden :)