Bootstrap, jQuery’ den sonra gelen yeni nesil web in en büyük nimetidir

Javascript ve sonrasında Ajax ile tanıştığım yılları dün gibi hatırlıyorum, hatta “Nereden Nereye” adında ki bitmeyen yazımda da bu süreçten bahsediyorum. Google, Facebook ve Twitter gibi büyük abiler sadece verdikleri hizmetlerle değil geliştirdikleri teknolojilerlede günümüz webine yön verdiler ve vermeye de devam ediyorlar. Belki de bu yüzden büyükdürler he :|

Yazının hemen başında bir saplama yapayım :D jQuery; JavaScript framework lerinin WordPress’ idir desem bundan ne anlarsınız? Ben şunu anlıyorum;

  • Javascript bilmeyen jQuery’ i bilen bir sürü insan var. Hiç bir web programlama dili bilmeyen ama WordPress bilende bir sürü insan var.
  • jQuery geliştiricilere JavaScript’ i sevdirdi, WordPress ise interneti, içerik üretmeyi.
  • WordPress e bir kaç tıkta stabil çalışan temalar, eklentiler ekleyip çıkartıyoruz. jQuery’ de de durum aynı.
  • İkiside işini öyle düzgün yapıyor ki performans çoğu zaman kimsenin umurunda olmuyor.
  • “WordPress de jQuery de insanları yazar – geliştirici yaptı.”

Web geliştirme teknikleri, teknolojileri gerek ön tarafta (client) gerekse arka tarafta (server) o kadar acayip ve hızlı şekilde ilerliyorki, zaman zaman hangisini nerede, nasıl kullansak diye günlerce değerlendirme yaptığımız oluyor.

İşin ön ve arka tarafını bilen biri olarak kesin ve net olarak söylemeliyim ki en bok taraf ön taraftır. Bu sebepten dolayı ön taraftaki gelişmeler yeni teknolojilerden ziyade yeni bakış açıları, farklı kullanım şekilleri yada işleri kolaylaştırmaya yönelik oluyor.

Ön tarafın karmaşıklığı; bir çok katmanın ve unsurun bir arada düzgün çalışabilmesinden ileri geliyor. En kaba şekliyle (Görsel Tasarım) -> (Html, Css, Js) -> (Mobil, Bilgisayarlar) -> (Tarayıcılar) Burada js ye köşeli parantez açıp detaylandırmak isterdim ama başka zaman inşallah.. İşin birde, arka tarafla ön tarafın bağlanması meselesi varki doğru planlanmaz ise tam bir cinnet sebebi..

Konu o kadar derin ki çat diye BootStrap meselesine geçmek istiyorum ama geçemiyorum. Ama direksiyonu kırmak zorundayım. Günümüz tasarımları 2-3 sene öncesine göre çok daha sade ve az karmaşık durumda. Görünümler sadeleşip, basitleşince, ister istemez bazı kalıplar oluşmaya, oturmaya başladı. Bu arada, dünyanın en zor işlerinden biri; fonksiyonaliteden ödün vermeden bir şeyi sadeleştirip, basitleştirmektir.

Günlerden bir gün Twitter’ da ki abiler yada bir abi kuvvetle muhtemel, yine yeniden “border:1px solid #ededed; border-radius:5px” yazarken çıldırdı ve ben çektim insanlık çekmesin diyerekten sık kullanılan elementleri kolayca kullanabilelim diye Bootstrap adıyla bir araya getirdi. Nedir bu sık kullanılan elementler? Navigasyonlar, form elementleri, butonlar, uyarı kutucukları, ikonlar, tooltip, tablar ve bence daha da önemlisi grid sistemi..

Eğer Bootstrap’ ın sunduklarına bağlı kalarak bir tasarım yaparsak, farklı tarayıcılarda en az hatayla görüntülenen ve ekran çözünürlüğüne göre kendini uyarlayan (responsive) bir tasarım elde edebiliriz.

Her geçen gün Bootstrap için geliştirilen eklentiler, renk paletleri, şablonlarda çoğalıyor. Aslında jQuery’ nin geçtiği yollardan geçiyor dersem cuk oturur. Buda zaman içinde aynı jQuery örneğinde olduğu gibi insanların html yi, css i ve işin mantığını öğrenmeleri için bir sebep olacaktır.

Ama Neden BAY J, böyle bir şeye gerek var mı?

Çünkü bizler çok elit insanlarız, kurallarımız, sınırlarımız var! Adam arka tarafta kod yazıyor, kesinlikle html, css, js yi öğrenmek istemiyor yada bu ayağa yatıyor bilemiyorum. Öbürü de ben daha ince işlerin adamıyım arka tarafın a sını öğrenmek istemiyorum havasında. Burada yine bir saplama yapayım. Bu adamlar javaScript de ki gelişmelerin gösterdiği kadarıyla, yakında javaScript ide bizim işimiz değil diye tamamen bir kenara itecekler. Görsel tasarımı yapan adam css ve html yi öğrenmemekte ısrarcı davranıyor. Geçenlerde ios ile ilgili uygulama geliştirme videosu izliyordum, arkadan biri soruyu patlattı, json nedir diye. Bu neyin kafası lan? Birde bizim işe bakalım.. Adam css + html ile tasarımı parçalıyor, amiyane tabirle götü bir yanda, başı başka bir yanda. Bu adama çoğu zaman kızamazsınız çünkü yukarıdan tasarım öyle bir gelmiştir ki web için değilde sanki bizim sanayide ki pideciye menü tasarlanmıştır. Be yaratıcılığı gelişkin insan, be ilhamın gelmesini bekleyen insan, az yaptığın işe saygın olsun da, biraz daha az gezde ucundan da olsa öğren şu işi yav! Devamında bu css ve html can bulmak üzere aşağıya gelir. Bu sefer aşağıda ki adam yukarılardan bir haber olduğundan, ortaya öyle bir iş çıkarki ne ilk tasarlanan tasarıma benzer, ne de işlevler adam gibi çalışır. Revizyon falan hiç girmiyorum bile. Sonra iki günlük proje dinazorlardan kalma gibi çatır çatur zor çalışıyor.  Hele birde biri çıkıp demez mi 2px kaymış diye, bu da olayın en acayip kısmıdır.

İşin şöylede bir kısmı var, iş bitti bitecek yada her neyse, adam bekliyor. Ne bekliyorsun? js de hata var üstteki adamı bekliyorum, css de hata var üstteki adamı. Ne bekliyorsun? Şuranın renginde problem var da tasarımı bekliyorum. O kafalarla daha çok beklersiniz benden söylemesi..

Normalde bu yazıyı podcast şeklinde yapayım dedim ama edeceğim küfürlerden ötürü vazgeçtim. Şimdi bakıyorum da iyi ki yazmayı tercih etmişim..

Özetle, işiniz web ise her yerinden, her şeyinden en azından fikriniz olacak kadar, yahu çok değil Google’ a sorabilecek kadar bilgi sahibi olmak zorundasınız. jQuery sayesinde insanlar öcü gibi görünen javaScript’ i öğrenmeye başladı. İnşallah Bootstrap ile de html ve css kısmının bir tarafından tutarlarda köprüyü tamamlamış olur.

Tamam beyler, logoyu 1 tık sola çekip dağılıyoruz..

*Back-End, Front-End, Ui Designer, Ux Designer gibi ifadeleri kasıtlı olarak kullanmadım, sebebi ise tamamen kişisel..